Toygun ATİLLA
ŞEYTAN AYRINTIDA GİZLİDİR
İlk şefim, mesleğimizin duayen isimlerinden Uğur Cebeci'nin henüz genç bir gazeteciyken kulaklarıma kazınan sözüdür: "Şeytan ayrıntıda gizlidir. Haber de öyledir. Ayrıntıları es geçmeyin. Hep farklı bakmaya çalışın"
Uğur Cebeci'nin bu sözlerini tüm meslek hayatımda öncelik yaptım. Ayrıntılar benim için önemliydi. Çünkü o ayrıntıların her biri içinde aynı zamanda bir hikayede barındırıyordu.
İLK KULLANDIĞI FOTOĞRAF MAKİNASI VE BENİM HATAM
Bülent Eczacıbaşı'nın röportajı ve fotoğrafları önüme geldiğinde elinde bir fotoğraf makinesi ile poz verdiğini gördüm. Arkasında da sıra sıra başka fotoğraf makineleri diziliydi.
Foto muhabiri arkadaşımız Mustafa Özer'e sordum: "Arkasında bir sürü fotoğraf makinesi var. Neden o makineyitutuyor ? Bir özelliği var mı ? "
Mustafa yanıtladı: "O ilk kullandığı fotoğraf makinesi Nikon FM 2" (Ben yanlış anlamışım aslında doğrusu Nikon F2'ymiş.)
AFGANLI KIZ FOTOĞRAFINI ÇEKEN MAKİNE
Nikon FM 2'yi duyunca mesleğe ilk başladığım yıllar geldi. 90'ların başıydı. Hepimizin hayalindeki fotoğraf makinelerinden biriydi. O yıllar henüz dijitalleşmenin olmadığı yıllardı. Nikon FM 2 deyim yerindeyse "taş gibi bir makineydi" Dayanıklıydı, her türlü zor şartlarda kullanılmak üzere tasarlanmıştı. Ama bir başka özelliği daha vardı. Fotoğrafçılık tarihinin en iyi 100 fotoğrafı arasında gösterilen "Afganlı Kız" adlı portre fotoğraf da Nikon FM 2 ile çekilmişti.
DÜNYANIN EN MEŞHUR YÜZÜ
Fotoğrafçı Steve McCurry, 1984 yılında Pakistan'da bir göçmen kampında keşfeder Şerbet'i...
Deklanşöre basıp da "Afganlı Kız" fotoğrafı National Geographic'in kapağında yer aldığında tüm dünya o fotoğrafı ve gizemli kızı konuşur.
Afganlı Şerbet'in gizemli yüzü, etkileyici bakışı, fotoğrafı adeta delen çakmak çakmak yeşil gözleri artık tarihe mal olmuştur.
O artık dünyanın "en meşhur yüzlerinden" biridir.
İşte, Bülent Eczacıbaşı'nın elinde tuttuğu o Nikon FM2 ve o makinenin çektiği Afganlı Kız portresinin böyle bir hikayesi vardı. (Tabi fotomuhabiri arkadaşım Mustafa Özer'in söylediğini yanlış anlayınca sizlere bu bilgileri okutmak zorunda kaldım. Hem siz okurlardan hem de Bülent Eczacıbaşı'ndan özür diliyorum)
Bülent Eczacıbaşı'nın ilk fotoğraf makinesi Nikon F2'nin Nikon'un efsane mekanik fotoğraf makinelerinden biri olduğunu da vurgulamış olalım.
GÖSTERİŞTEN UZAK SEÇKİN İNSANLARIN TERCİHİ
Bülent Eczacıbaşı'nın bileğindeki saatte dikkatimi çekmişti. Acaba markası nedir diye merak ettim.
Lüks saat piyasasının tanınan isimlerinden Hasan Keydal'a danıştım.Bakar bakmaz yanıt verdi: IWC yani İnternational Watch Company markasının sınırlı sayıda ürettiği Ingenieur Automatic 40 modeli.
Peki bu saatin ve bu saatti takanların özellikleri nelerdi ?
Hemen yanıt verdi: "IWC'nin sınırlı sayıda ürettiği modellerden biridir. Özellikle mekaniği tercih edenlerin tercihidir. Titanium özelliğinden dolayı da oldukça hafif ve kullanımı rahattır"
Sınırlı sayıda üretilen bu modeli ise gösterişten uzak seçkin kişilerin kullandığını öğreniyorum.
FOTOĞRAF MAKİNESİ VE SAATİNİN SIRRI
Bülent Eczacıbaşı'nın ilk fotoğraf makinesi Nikon F2 ve bileğindeki IWC Ingenieur Automatic 40 model saat tercihleri ve vizyonu hakkında bana oldukça ipucu verdi.
Klas, kontrolcü, zarif ve sade bir gösteriş...
En iyileri tercih ederken, abartılı görgüsüzlükten uzak.
MEKANİK İLE DİJİTALİ BİRLEŞTİREN VİZYON
Sonra Necla Dalan'ın Bülent Eczacıbaşı ile yaptığı söyleşiyi okuyorum PD Dergi'de, Bülent beyin teknoloji ve yapay zeka ile ilgili yaptığı değerlendirmeleri, uyarıları okuyorum.
Mekanik bir gelenekten gelen bir insanın teknolojik dönüşümü vizyonu ile karşılaşıyorum. Her ikisini de birbirine entegre eden insan tipininin nasıl da doğru bir tercihte bulunduğunu görüyorum.
Sonuç: Hiçbir başarı asla tesadüf değil... Tıpkı Bülent Eczacıbaşı'nda olduğu gibi...
Necla Dalan'ın Bülent Eczacıbaşı röportajını okumak için PD Dergiye abone olun... https://pddergi.com/
patronlardunyasi.com